Fotoğraf: iklimhaber.org

Kömür azalsa da emisyon her gün artıyor enerji ve iklim üzerine çalışmalar yapan düşünce kuruluşu Ember’in dün yayınladığı çalışmaya göre birçok Avrupa ülkesinin aksine Türkiye’de kömürden elektrik üretimi 2021 yılında da düşüşünü sürdürdü, özellikle uluslararası kömür fiyatlarındaki artışın ithal kömür santrallarındaki üretimi düşürmesi bunda etkili olurken, kömürden elektrik üretimi üç yıl arka arkaya düşüş göstermiş oldu. Öte yandan kuraklık nedeniyle azalan hidroelektrik üretiminin doğalgaz santralları ile karşılanması, birim elektrik üretimi başına oluşan karbon emisyonlarının 2021 yılında düşmesine engel oldu.

Türkiye’de elektrik üretimi sektöründe birim başına düşen karbon emisyonlarına bakıldığında en az 30 yıldır kayda değer bir iyileşme göstermediği görülüyor. 2004 yılında Türkiye’nin elektrik üretiminde karbon yoğunluğu atmosferdeki seragazları insan faaliyetleri, üretim ile tüketimin artması, aşırı fosil yakıtlarının kullanımı nedeniyle her geçen gün artıyor.

Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerinden Almanya, İngiltere, Hollanda, Danimarka gibi ülkelerden daha iyi durumda iken, 2021 yılına gelindiğinde bu ülkelerin gerisinde kaldığı görülüyor. Kömür 3 yıl üst üste düşüşe devam etti; ancak doğalgazın artmasıyla emisyonlar azalmadı

Hidroelektrik harici yenilenebilir enerji kaynakları (rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle) 2017’den bugüne ikiye katlanarak 2021 yılı itibariyle ilk kez hidroelektrik üretimini geride bıraktı. Bunda artan kuraklığın yanı sıra özellik- derlenen bilgilere göre, sera etkisine neden olan başlıca gazlardan karbondioksitin değeri 1880 yılında yaklaşık 291 ppm (milyonda bir birim) iken bu değer 2021 yılında yüzde 44 artarak 418 ppm’ye ulaştı. Özellikle rüzgâr ve güneş enerjisindeki artışın da payı var. 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 25 artış gösteren rüzgâr ve güneşten elektrik üretimi, 44,6 terawatt (TWh) ile toplam elektrik üretiminde payını yüzde 13,6’ya ulaştırdı.

Türkiye’de son yıllarda hidroelektrik üretimindeki düşüş doğal gaz santralleri ile karşılanmaktadır. 2021 yılında hidroelektriğin üretimdeki payı yüzde 26’dan yüzde 17’ye gerilerken, doğalgazın payı yüzde 23’ten yüzde 33’e yükselerek fosil yakıtların elektrik üretimindeki payının yüzde 65’e yükselmesine neden oldu.

Toplam yenilenebilir enerji üretimi son 10 yılda ikiye katlanmış olsa da 2011’den bugüne yenilenebilir enerjideki artış (58 TWh) elektrik tüketimindeki artışın (95 TWh) bir hayli gerisinde kaldı. Elektrik tüketimi ile yenilenebilir enerji arasındaki farkın büyük kısmı ithal kömür santrallerinin üretimi ile karşılandı. Halbuki Türkiye’de ithal kömür ile elektrik üretmek rüzgâr ve güneşten elektrik üretmekten daha maliyetli. 202i’in son iki ayında elektrik üretimi için kullanılan doğalgaz tarifesine uygulanan zamlarla birlikte, mevcut gaz santralleri ile elektrik üretmenin maliyeti rüzgar ve güneşten daha maliyetli hale geldi. Dolayısıyla artık rüzgar ve güneş, mevcut ithal fosil yakıtlı santrallerden ekonomik olarak daha avantajlı.

Türkiye’nin 2021 Elektrik Görünümü Raporunu

Bu Haber 21.01.2022 Tarihinde Birgün Gazetesinde Yayınlanmıştır.

Kategoriler