Phaselis antik kentinin koruma sınırları içerisindeki Koyu’nda bakanlık tarafından başlatılan proje hakkında mahkeme bir kez daha yürütmeyi durdurma kararı verdi.

-Yusuf YAVUZ

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl Phaselis’te başlattığı projeyle ilgili açılan davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Davanın avukatlarından Tuncay Koç, kararı Türkiye Ormancılar Derneği’nin ödül töreninde duyurarak, Phaselis’in korunması için çaba harcayanların ödül sevincini artırdı. 

Antalya’nın Kemer ilçesindeki Phaselis antik kentinin doğal ve kültürel mirasının korunması için yıllardır çaba harcayan gönüllülerden oluşan Phaselis’e Dokunma Hareketi, Türkiye Ormancılar Derneği’nin her yıl verdiği Doğa-Orman Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.

Derneğin Antalya’daki merkezinde düzenlenen etkinlikte, Phaselis’e Dokunma Hareketi Sözcüsü Erdal Elginöz ödülü tüm arkadaşları adına aldığını belirtti. Phaselis mücadelesine yaklaşık 10 yıldır emek veren Melike Vergili, Sami Adaletli, Özgür Atasayar ve Erol Malçok ile koruma çabalarına destek veren sivil toplum örgütü ve meslek odalarının temsilcileri katıldı.

Ödülü TOD önceki başkanlarından Akın Mızraklı’nın elinden alan Phaselis’e Dokunma Hareketi Sözcüsü Erdal Elginöz, Türkiye Ormancılar Derneği’nin yıllardır doğal alanlara yönelik saldırılara karşı her zaman yanlarında olduğunu vurgulayarak, ödül için dernek yönetimine teşekkür etti.

‘Phaselis Yıkım Projelerine Hep Açık’

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Phaselis’te başlattığı iki halk plajını içeren projeden 20 Şubat 2023 tarihinde davacılardan Sami Adaletli’nin Alacasu koyunda iş makinelerini görmesiyle haberdar olduklarını anlatan Elginöz, 2014 yılında aynı bölgede yapılmak istenen ancak yargı kararıyla engellenen otel projesini de anımsatarak “Maalesef bu bölgede doğayı korumak yerine, kısa sürede çok para kazanmaya yönelik, doğayı yıkmaya yönelik proje sürekli devam ediyor. Burası buna hep açık. O yüzden bizler yorulsak da bu konuda birlikte mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.

Projede 3 bin Metrekarelik Yapılaşma Öngörülüyordu

Phaselis’in yalnızca turizm baskısına maruz kalacağı bir proje ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Elginöz, proje kapsamında korunan alan içerisinde 3 bin metrekarelik taş ve beton yapılaşmanın öngörüldüğünü belirterek “Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle birinci derece sit alanını kazmaları gerekiyor. Yüzeyde belirgin binalar var. Bu konuda yapılmış çalışmalar var. Yalnızca bilimsel kazı yapılması gereken bir alanda, yalnızca turizm amaçlı bir işletme kurulmasına izin verildiğini öğrendik” diye konuştu.

Mahkeme Bir Kez Daha Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi

Öte yandan Phaselis’te Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın başlattığı projeyle ilgili Mimarlar Odası ile yörede yaşayan vatandaşların açtığı davada Mahkeme, hukuka aykırı bulduğu projeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Ödül törenine katılan davanın avukatlarından Tuncay Koç, söz konusu projenin üç ayrı kanuna doğrudan aykırı olduğunu belirterek, “Aklı başında bir idare bu işe hiç girişmemeliydi. Üç ayrı kanuna aykırı, doğaya bu kadar zarar vereceğini herkesin öngördüğü bir projeye onay verilmemesi gerekirdi. Ama burada amaç kanunlar değil, ormanı, milli parkı, arkeolojik sit alanını korumak değil. Türkiye’nin korunmuş son kıyı alanlarını da ranta çevirmek” dedi.

Bakanlığın Süre, Usul ve Ehliyet İtirazları Kabul Görmedi

Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı, proje karşı açılan davanın süre, usul ve davacıların doğrudan çıkarının etkilenmediğini savunarak dava açma ehliyeti yönünden davanın reddini talep etti. Mahkeme, Bakanlığın bu taleplerini uygun bulmadı.

Dava konusu alanda bulunan, Günübirlik Tesis Alanları, Elektrik Trafo ve Yönetim Binası, Mescit WC, Günübirlik Tesis ve Açık Sergi Alanı gibi yapılarının tamamının sahil şeridinde kaldığı belirtilen yürütmeyi durdurma kararında, “Turizmin tarihi kentleri ve ören yerlerini tehdit eden bir etkisi olduğu, bu sebeple turizm teşvik edilirken antik kalıntıların tahrip edilmesine izin verilmemesi gerektiği, Kalıntıların incelenmesi, belgelenmesi, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon çalışmalarına yönelik mimari müdahaleler dışındaki kullanımın, ziyaretçilerin kalıntıları görme ve deneyimleme eylemi olması gerektiği, yalnız bu eylemi destekleyerek düzenleyecek gerekli ünitelerin yapılmasına izin verilmesi gerektiği, bu ünitelerin nitelikli çağdaş tasarımlar olması, ören yerine saygılı ve uyumlu olması gerektiği” gibi gerekçelere yer verildi.  

‘Mevzuata ve Kamu Yararına Uygun Değil’

Kültür mirası yapılara atfedilen somut ve somut olmayan çeşitli değerlerin canlı tutulması gerektiği de vurgulana kararda, bilirkişi raporuna atıfta bulunularak “Phaselis Ören Yeri, en önemlisi arkeolojik değer olmak üzere bu değerlerin birçoğunu taşıdığı, arkeolojik değer eğitim değeriyle de bağlantılı olduğu, uzak geçmişe ilişkin yazılı kaynakların bulunmadığı durumlarda bilgi kaynağı olabileceği, Alanın kapasitesinin üzerinde misafir ağırladığı, mevcut destek ünitelerinin yetersiz kaldığı ve I. Derece Arkeolojik Sit alanlarının bu durumdan olumsuz etkilenebileceği, Yukarıda belirtilen hususlar nedeniyle davaya konu işlemin oy birliği ile ilgili mevzuat hükümlerine, planlama esaslarına, planlama tekniğine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı” görüşlerine de yer verildi.

‘Phaselis, Bilimsel Kazılar Dışında Aynen Korunmalı’

I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Phaselis Ören Yerinin, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunması gereken bir alan olduğu hatırlatılan kararda, bu alanda bilimsel amaçlı yapılan kazılar dışında hiçbir kazıya izin verilmemesi gerektiği belirtilerek, “fakat mahallinde gerçekleştirilen incelemede 2863 sayılı Kanun ve 658 sayılı İlke kararında belirtilen, gerekli durumlarda yapımına izin verilen gezi yolu düzenlemesi, meydan tanzimi, açık otopark, WC, bilet gişesi, bekçi kulübesi gibi ünitelerin dışında da muhtelif yapıların yapıldığının, ölçeklerinin minimum düzeyde tutulmadığının ve ziyaretçi yoğunluğu sebebiyle koruma-kullanma dengesinin gözetilmediği” tespitine yer verildi.

Kurul Kararına Dayandırılan Proje Hukuka Aykırı Bulundu

Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin oybirliği ile verdiği yürütmeyi durdurma kararında, şu görüşlere yer verildi: “Uyuşmazlığa konu Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 30/03/2023 tarih ve 15769 sayılı kararı ile uygun bulunan Phaselis Antik Kenti I. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda yer alan Alacasu (Cennet) ve Bostanlık koyuna yönelik hazırlanan Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesine ait yapımı planlanan uygulamalara ilişkin plan ve projelerin mevzuat hükümlerine, ilke kararlarına, kamu yararına ve hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır. Öte yandan; dava konusu kararın arkeolojik sit alanına yönelik uygulama projesine ilişkin olması hususu dikkate alındığında, yürütülmesinin devamı halinde telafisi güç zararların ortaya çıkabileceği de açıktır. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 29/12/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

Bu haber 15.01.2024 tarihinde Haber.Sol.Org.Tr’de yayımlanmıştır.

Kategoriler